Küçük Adam Büyük Hayaller
- Ayrıntılar
- Kategori: Blog Yazılarım
- Cumartesi, 06 Ekim 2012 16:45 tarihinde yayınlandı.
- serkan tarafından yazıldı.
- Gösterim: 2888
Sanki soğuktan kaçarmışcasına hava kararmadan bir gemi daha terk ediyordu Kirilov'u süzülerek.
Bu küçük kasabadaki sessizliği onar ruble kazanmanın verdiği mutlulukla evlerine gitmek için birbirleriyle yarışan liman işçileri bozuyordu günün yorgunluğuna aldırmayarak.
Ceplerinden çıkardıkları votkadan yudumlayarak ısınmaya çalışsalar da yırtık ve yamalı ceketinin ısıtamadığı küçük İvan diğerleri kadar şanslı değildi aslında.
Soğuktan kızaran minik burnu ve buz tutan yanakları o kadar hissizleşmiş olacak ki on ruble kazanmanın mutluluğu okunmuyordu suratında.Küçük ve güçsüz omuzlarına binen ağır yük pek de etkilememişti İvan'ı.
Koşar adımlarla terk ediyordu sanki limanı,karanlıktan da korkmuyordu oysa.Belki de konserve kutusundan bozma,kapağı bile olmayan kumbarasına kazandığı parayı atmak için acele ediyordu kimbilir ya da kendisi ve annesine birkaç gün yetecek kadar patetes ve birkaç dilim alabilmek için karanlık basmadan.
Küçük adam büyük adımlarla evin yolunu yarılarken nefes aldıkça ciğerleri yakan puslu soğuk hava gittikçe hissizleştiriyordu nasır tutmuş parmaklarını da.
Beş rubleyle ancak kendilerine iki gün yetecek yiyecek ve iki dilim ekmek alabilmişti İvan.Eve ulaştığında annesi sadece bir kova dolusu odanla tutuşturulmuş cılız ateşin başına aldı İvan’ı.
Cılız ateşin karşısında ısınmaya çalışan küçük adam sıcağa da direniyordu aslında hissizlikten kaynaklanan yüzündeki belirsiz ifadeyi devam ettirerek.Çok geçmeden annesiyle birlikte,ayakta durmaya çalışan küçük tahta masanın üstündeki yiyeceklerle doyurmaya çalıştılar karınlarını.
Hızlı yendiği için değil de yiyecek fazla bir şeyin olmadığı için kısa süren yemek faslının bitip yatma vaktinin geldiğini sönmeye yüz tutan zaten çok fazla ısıtmayan güçsüz ateş haber veriyordu.Kendisi kadar “şanslı” olmayan insanlar için para biriktirdiği kumbaraya alışverişten arta kalan beş rubleyi attı İvan yatmadan önce.
Ne sönmeye yüz tutan ateş ne de ceketinden biraz da ha kalın yorgan ısıtabilirdi soğuk yatağında İvan’ı her şeyin para etmediğini,herkesin eşit şartlara sahip olduğunu ve kendisinden daha “şanssız”lar için yapmak istediklerini umut etmenin ısıttığı kadar.
Uykuya dalmadan önce yüzündeki hissiz ifadeyi hafif bir tebessüm bozdu İvan’ın.
Belki yarın yine bir gemi gelirdi Kirilov’a ve hayallerine on ruble daha yaklaşırdı İvan.